BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

20 Mayıs 2010 Perşembe

Kesik-li Gecenin Tasası



Müzikle beraber geldi garip günler
Müzik
Gömebileceğim bu günü
Ve yarın
En aptal -neşeli- anımda
Ortaya koyup
Geride kalan benden -kırıntılarımdan-
Bir şeyler tadabileceğim..

Müzik diyorum
Sadece lafın başlangıcı
Bir şarkı beni sürükledi
Kafamı sokacak yerin yokken
İstanbul'dayım, işte, buradayım

Mezarlarımıza izmarit serpip
Andım beni şekillendiren elleri
Otuz kişiye karşı biz olan tek
Dört çocuk ya da bendeniz
İki çocuk
Elde bi şişe şarap ya da Hayyam
Ne kadar romantik değil mi?

Kafamı sokacak bir yerim yok diyorum ya
Parktayım
Kafam altüst
Bugün geçmişe gebe
Ve ben-deniz
Kendini tüketen bir tohum
Ve ben içerim elbet
Sarhoşum
Veryansın

Aşk dedim
Kuytu köşelerde
Hiç de saf olmayan dokunuşlar
Ama bir o kadar da naif paylaşımlar
Ben bendekini -karanfili-
Veremeden
Soldu

Size diyorum
Hayaletler
Rengarenk gerçeğimden rüyaya uyandırıp
Soğuk mayıs gecesinde -sabahında-
Bana ensemde geçmiş-i hissetme fırsatı tanıyan
Hayaletler
-Korkuyorum

Biri sönmeden diğerini yakıyorum
Nefesimle sigarayı
Sigara ile çizilenleri
Ve çizilenle ile ciğerimi

Sana diyorum
Doğru yoldayım
Duygularımdan peydahlanmış zihnim
Soğuk ile felç olmuş
Ve sen
Sana diyorum,
Kaçma

Binalar yıkılır
Ve yenileri
Sessizce -hissettirmeden-
Dikilir önüme
Sessizce dedim ya
Yalan
Bağırıyor karşımda
Bana
Ve güya
Sana

Millerce ve millerce uzaktan
Selam sana
Güneşin gölgesine saklanıp
-Canım sevgilim
-Ben yalnız-ca..

Kaydıraklar nazarında
Küfürler ve adice fısıldaşmalar

-Ben bu zamana kadar konuşmadım polis bey
Ve şimdi farkettim
Çok konuştum ama hepsi
Gevezelikti
Sana, bana -kendime-
Yalan
Anamın kollarında
Şevkatli ve esnek
Ve ıslak
-Korkuyorum..

Pazartesi gecesisi
Pardon, iki "si" oldu
Ve bugün salı galiba
Böcekler her yerde
Peki kızlar
Zıplayan ve bağıran
Yağmurun kirlettiği
-Tatmin!
-Amin!

Dönme dolap
Ve bir iki Beatles
Çok uzak mı ne
Makarna spesiyal
Derin soluklar
İltifatlar
-Bir başkası gönlümde

-Biri biri ardına söner
-Bilirim
Bilmiyorum aslında
Ben bugün
Evimdeyim

Zor, peygamberleri oynamak
Şu anda
Garip değil mi?
Hayal kırıklığı?
Peygamberin kayıp
Tanrısını bulamıyor mu ne?
Sırtındaki çarmıhın berisinde
Şüphe
Asıl ağırlık
Şüphe

Kendimi aramak için çıktığım bu yolda
Her yer sen
Biliyorsun
Ve yalı iti sen
Korkuyorsun..


18 Mayıs 2010 Salı

a paranoid schizophrenic is a guy who just found out what's going on



"...iktidarı elinde tutan insanlar kendi rızalarıyla ortadan kaybolacak değiller, haliyle polislere çiçek vermek hiç bir işe yaramaz. mevcut düzen bu düşünce tarzını teşvik eder; onların en sevdikleri şey şiddetten kaçınmak ve sevgidir.

bence bir polise çiçek vermenin en güzel yolu, yüksek bir pencereden saksısıyla birlikte bırakmaktır... "



"belki de hitler bir açıdan haklıydı. demek istediğim, belki de homo sapiens türünün bazı alttürleri uyumsuzdur. yaşa ve yaşat anlayışı mümkün değildir. onların yaşamasına izin verirsen, sana yer olmayan ve zaten ölüp gidebileceğin bir ortam yaratıp seni ortadan kaldırırlar. mevcut ruhsal koşullar giderek benim katlanamayacağım bir hal almaya başlıyor, ama gene de bu durumu değiştirecek bir fırsat yol hala mevcuttur. güvenlik, senin yaşamanın mümkün olmadığı koşulları yaratan türü yok etmekten geçer. yani yakında öleceğim -- öyleyse ne önemi var bunların? bir tür ruhgöçü bana mümkünmüş gibi geliyor. varım, öyleyse hep vardım ve hep var olacağım."





"Ben bu aptal, burjuva orta sınıfın yok edilmesi için her şeyi yaparım. Bence hepsi ortadan kaldırılmalı.

Yani canlıları mı kastediyorsun?

Onlar canlı değil. Onlar kayıt cihazı. İnsanları yok etme sorunu değil bu, yürüyen kayıt cihazlarını yok etme sorunu.

Onların çocukları da meseleyi çakıyor artık. Uzun saçın onları korkutma nedeni de budur. Kendi çocukları başkaldırıp “Hayatlarınızın bir anlamı yok. Yaşamlarınız ölü plastikten oluşuyor” diyor.

İşte. İnsanları yok etmek değil, kayıt cihazlarını kapatmak sorunu bu.

Yoksullar sizce daha az seviyede kayıt cihazları mı?

Çok daha az. Bir zamanlar bir şeylere karşıydılar. Direnmek için yaşamalılar.

Ve orta sınıf ise ölmeli. Çünkü yaşarsa, zaten atılacak. Sistemde ezilecek, tıpkı dişlideki böcek gibi. Eğer bir ofisteki adam, bir miktar bireysel yaratıcılık örneği gösterirse, ezilir. Çünkü patronu buna dayanamaz. Eğer aynı adam ofiste bu kağıtları neden buraya koyduğunu sorgularsa, BAM, yine ezilir.

Sistemde sağ kalanlar, diptekilerdir."

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Ölüme Bir Darbe Daha




R.I.P. Ronnie James Dio

Cehennemi birbirine katmanız, odaları dağıtıp, cehennemin havuzuna arabalarla atlayınız efendim.. Devil horns ile iblislere kafa tutunuz, olmadı iblislerin kafasnda gitarlar parçalayayınız..

Message from Wendy Dio

Today my heart is broken, Ronnie passed away at 7:45am 16th May. Many, many friends and family were able to say their private good-byes before he peacefully passed away. Ronnie knew how much he was loved by all. We so appreciate the love and support that you have all given us. Please give us a few days of privacy to deal with this terrible loss. Please know he loved you all and his music will live on forever.

- Wendy Dio

11 Mayıs 2010 Salı

nakavt


kolay rakipti, sinek kuşu gibi şişko
ve soluğunu kesmiştim,
kısa yumruk, kros patlattım, acelem yoktu;
herkes bira içerek
asıl dövüşü bekliyordu, ve ben
evi nasıl döşeyeceğimizi düşünüyordum,
bir tezgaha ve birkaç takıma ihtiyacım vardı,
sonra bir sağ yumrukla yaklaştı -
ışıklara bakıyordum
ve sonra ilk hatırladığım şey, herkes uluyordu,
ve ben dua eder gibi dizlerimin üzerindeydim,
ayağa kalktığımda
o güçlenmiş bense güçten düşmüştüm;
eh, diye düşündüm, çifliğe dönerim,
pek de hazetmem zaten kazanmaktan.

Yalnızlık Sensin


Oyuluyorum şu masmavi boşluğa
Gölgeler kıpırtısız
Yalnızlık sensin.

Konuşuyorum kendi kendime odamda
Bir portakal suyu içi, ya da içme, ne yaparsan yap
Yalnızlık sensin.

Bir giden, bir dönen, sonra yeniden giden
Şiire dönüşen bir yalnızlık bu da
Bir sen varsın, oradasın, kısık sesli yalnızlık
Sözgelimi İskenderiye'de bir atlıkarıncada.

Dirlik Düzenlik-MİŞ-




İçime siner mahallenin kokusu
Gökyüzü karışıksa kuşların işi
Ya içim içime sığmıyorsa
Ne denir kötüdür insanların gidişi

Sonra benim bir kötü huyum daha
Anlatmak istemem kendimi
uzaklarda çorbalar pişer
Şu benim yalnızlığıma karşı

Ah beyler söylenir mi hiç
Az buçuk işim iştir
Bana cezveler tutulunca
Gökyüzü daha bir değişir

gidilecek bir yer ne kadar uzak olabilir ki?


gidelim hadi dedi adam
çok uzağa değil dedi kadın
çok uzak da ne demek ki dedi adam
olduğun yer dedi kadın..

2 Mayıs 2010 Pazar


ölüyorum tanrım
bu da oldu işte.

her ölüm erken ölümdür
biliyorum tanrım.

ama, ayrıca, aldığın şu hayat
fena değildir...

üstü kalsın...