BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

24 Eylül 2009 Perşembe

Malkovich, ich, ich, ich, ich..

Malkovich malkovich!!
Malkovich malkovich, malkovich malkovich malkovich malkovich. Malkovich malkovich; malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich.. Malkovich malkovich malkovich?

Malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich.. "Malkovich malkovich malkovich malkovich.. Malkovich malkovich malkovich malkovich.." Malkovich malkovich -malkovich malkovich malkovich- malkovich malkovich malkovich, malkovich malkovich malkovich..



Malkovich malkovich malkovich,
Malkovich malkovich..
Malkovich malkovich Malkovich malkovich..
Malkovich malkovich malkovich..

Malkovich malkovich malkovich malkovich!!



Malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich Malkovich malkovich?? Malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich malkovich..

23 Eylül 2009 Çarşamba

keep me in your heart for awhile


Shadows are falling and I'm running out of breath
Keep me in your heart for awhile
If I leave you it doesn't mean I love you any less
Keep me in your heart for awhile

When you get up in the morning and you see that crazy sun
Keep me in your heart for awhile
There's a train leaving nightly called when all is said and done
Keep me in your heart for awhile

Sha-la-la-la-la-la-la-li-li-lo
Keep me in your heart for awhile

Sha-la-la-la-la-la-la-li-li-lo
Keep me in your heart for awhile

Sometimes when you're doing simple things around the house
Maybe you'll think of me and smile
You know I'm tied to you like the buttons on your blouse
Keep me in your heart for awhile

Hold me in your thoughts, take me to your dreams
Touch me as I fall into view
When the winter comes keep the fires lit
And I will be right next to you

Engine driver's headed north to Pleasant Stream
Keep me in your heart for awhile
These wheels keep turning but they're running out of steam
Keep me in your heart for awhile

Sha-la-la-la-la-la-la-li-li-lo
Keep me in your heart for awhile

Sha-la-la-la-la-la-la-li-li-lo
Keep me in your heart for awhile

Keep me in your heart for awhile


tatmaya niyetlenenlere..

Pisi Pisine Sonsuzluk



fuckin'--
what the fuckin' fuck--
who the fuck--
fuck this fuckin'--
how did you two fuckin' fucks--

fuck!


özgürlükmüş, eşitlikmiş.. sikimi yesinler!! Bu kavramlar sadece şişirilmiş -ki hala şişirilmekte- boktan değerler..

adelet..
devlet güvencesi..
kıçımın kenarı..

kafiyeli olsaydı keşke bu üç satır..

pazardan pay alma çabasına rezil olan azizler..
siktiğimin liberalizmi..
gel bul beni..
sonra kıçını bana dön,
kamışımı içine sok ve
bağırıyım ben,
yaşasın özgürlük, yaşasın adalet..

"belki de hitler bir açıdan haklıydı. demek istediğim, belki de homo sapiens türünün bazı alttürleri uyumsuzdur. yaşa ve yaşat anlayışı mümkün değildir. onların yaşamasına izin verirsen, sana yer olmayan ve zaten ölüp gidebileceğin bir ortam yaratıp seni ortadan kaldırırlar. mevcut ruhsal koşullar giderek benim katlanamayacağım bir hal almaya başlıyor, ama gene de bu durumu değiştirecek bir fırsat yol hala mevcuttur. güvenlik, senin yaşamanın mümkün olmadığı koşulları yaratan türü yok etmekten geçer. yani yakında öleceğim -- öyleyse ne önemi var bunların? bir tür ruhgöçü bana mümkünmüş gibi geliyor. varım, öyleyse hep vardım ve hep var olacağım." -- william burroughs *

tamam faşizmden nefret ederim.. totaliter bi toplumda bulunma fikri de canımı sıkar.. ama eğer dudaklarımı birbirne kenetleyip, kafamdan geçenleri söyleyebilsem bunlara yakın olurlar..

bütün bu izmlerin türediği bok çuvalı da aynı çöplükte değil mi?

hayata komplike ve simli bi entarı geçirip, hayatı dha basite indirgeme bütün olay..
milletin sabah kahvaltısında reçel niyetine ekmeğine sürüp yemekle kalmadığı; günboyunca da çiğneyip, karşısına çıkan her göte, her fırsatla hohladığı o özgürlük; işte bu özgürlük, dha demin mevzusunu ettiğimiz götü yırtık entarinin ta kendisidir.. **

peki gerçek özgürlük nedir? bunun cevabını kendime bile veremezken buraya yazmam absürt kaçar..

ha, nerden gelmiştik buraya, the boondock saints.. gözlerini gerçeğe kapatan, suni yıldızlara saplantılı bi neslin yan ürünleri azizler.. ve hafifte habercisi kıvılcımların.. aman ha, filme özenip, onu bunu öldüren bi hareketten bahsetmiyorum.. ama bi ruh göçü olacak.. belki dağlara belki de plutona, bilemicem..

ve evren genişleyip, patlıcak.. sonra bi araya gelip tekrardan siktiğimin evreni düzülcek.. ve sonra yyine kendini yicek.. biz de bunun farkında olmadan - ki belki sadece unuttuk bunu, bunun tırsmış süt tadında olduğunu çakmadan, aynı şarkıyı söylemeye devam edeceğiz.. aynı gazeteleri okucaz gün be gün..



*interzone
**camus'un düşüşündeki enfes bi paragraftan aklımda kalanlarla yazdım.. o metni bulup buraya tam anlamıyla yazmağı gönül isterdi ama hayır, tembelik güzelliklerim, tembellik..



ah ne güzel gidiyor şimdi vedderdan the wolf; burdan hocam..

22 Eylül 2009 Salı

Saat 6.23



Saat 6:23.. Havnın rengi dönmekte.. 6 saat önce dha sert bi hava varkene, gecenin ilk damlalarını kovalayan saatlerde hava yumuşadı.. damlalar ile yapraklar arasındaki vals beni büyülemekte ve bi anlık da olsa ağzımdaki ekşi şarap tadını unutturmakta..

bira içelim diye başladığımız gece şarapla bitti.. işin garip tarafı benden küçük üç kız beni doğruluk ve ceserat oynamaya zorladı.. tabii o vakit daha yağmur yağmamamkta ve ben de bu fikrin boktan olduğunu savunmöaktayıom.. birbirimizi yemek istiyorsak daha dürüst yollara başvurmalıyız..

Stay and help me to end the day.
And if you don't mind,
We'll break a bottle of wine.
Stick around and maybe we'll put one down,
cause I wanna find what lies behind those eyes.
Midnight blue burning gold.
A yellow moon is growing cold.


Dürüstlük.. ananemin sünmüş don lastiği, beyaz cücenin patlamadan önceki tiz ve tahrik edici cığlıkları.. Dürüstlük; ikiyüzlüğün takındığı elvan maske..

Çok serbest jazz ritmlerine sahip şu kuşlar.. Kuş olmayı en çok isteyeceğim an.. Ipsılak gökyüzü.. Yolda olmanın da rezil taraflarını severim.. hayatın kirli ve rezil taraflarından öyle arınmışız ki.. oysa tişörtün kirlisinin, yemeğin bayatlamışının benliğe verdiği keyf bambaşka..

Hear the lark and harken
To the barking of the dog fox
Gone to ground
See the splashing
Of the kingfisher flashing to the water
And a river of green is sliding
Unseen beneath the trees
Laughing as it passes
Through the endless summer
Making for the sea


arabanın içini düşle.. tavana vuran damlaların çıkartığı titrek ama istikrarlı ritmin, vücunun soğuk ile olan birlkikteliğinden doğan titremelerin, kendine ait ritmi ile seviştiğini düşle.. Tabii ben şu manzaraya bi de, teypte çalan bi pink floyd kasedi eklemek istiyorum; best ballads.. Arada sırada takılsa da kaset, bi nevi ısıtıyor seni bu boktan soğuğa karşı..

Boktan dememe aldırma.. sevimli bi boktan o.. annenin kızını orospum diye sevmesi gibi..

farklı seven insanlara başka bi sevgi besliyorum.. Bi kıçımın kenarının "başıma gelen en güzel şeysin" olduğunu bilmenin irkilten öpücüğü.. ne çok sulu ne de çok kuru.. olması gerektiği gibi..

teyzem vardır.. köyde yaşar eşi ve oğplu ile birlikte.. yaşlıdır ama gördüğüm en deli kadındır.. zaten eşi de ozandır.. sürekli kafa dumanlı ağızda türküleri ile.. İşte o teyzem ile görüştüğümde beni; "taşağını çükünü yiyim" diye sever.. Ben böyle konuşmasından da kaçamak bi haz alırım.. "Onların teyzelerini eşekler kovalasın" ya da "kıllı kollarını ısırıp ısırıp koparayım".. teyze olcaksa böyle olmalı.. çok yağlı yemekler yapan bi teyze.. daha doğrusu ona küçülüğümden beri "koçumhala" derim ama olsun, teyze..

Kadın!! sen ne demektesin öyle.. Platona kaçıp dünyayı patlatmak mı? (Marsı başta eledim, çnkü sıcak bi yere karşı tahammülüm kalmadı.. bize en iyi soğuk gider bence.. hiç olmadı gezegenler arası otostop çekeriz, otostopçunun galaksi rehberinin rehberliğinde..

Dünya patlatılır mı? Dünyanın sahip olduğu tondur bana platonda neşe verecek olan.. bu çarğık ezgidir beni hayata bağlayan.. her zman boktan oladuğunu bilip yine de elini açmak binevi.. kiliselerin ve camilerin sömürdüğü tanrıya dua edermiş gibi gözüküp, dünyanın ve evrenin özüne yalvarmak..

Bence de sabahı bekle yeni şeyler düşün.. yoksa naparız biz platon da?

Şu saate cidden best ballads gidiyor.. Ve kuşlar bağırıyor, yeni bir zammın haberini veriyor.. ha siktiğimin yöneticileri, politikacıları ve iş adamları..

Mother, do you think they'll drop the bomb?
Mother, do you think they'll like this song?
Mother, do you think they'll try to break my balls?
Ooh ah,
Mother, should I build the wall?

Mother, should I run for presidence?
Mother, should I trust the government?
Mama, will they put me in the firing line?
Ooh ah,
Is it just a waste of time




şu vakit şu satırları yazmak çok tatlı bi deneyimdi benm için.. rahat hissediyorum kendimi.. ağzımdaki şarap tadına rağmen rahat.. ve karnım kıvranıyor açlıktan.. aç karnına şarap mı içilir salak!! bişiler arayım ambarda.. tahıl, çavdar ne varsa.. farenin karnını doyursun yeter..

On the wings of the night
As the daytime is stirring
Where the speechless unite
In a silent accord
Using words you will find are strange
And mesmerized as they light the flame
Feel the new wind of change
On the wings of the night



19 Eylül 2009 Cumartesi

Bombed

.


Love there are flowers hanging in the vine
So high...you cannot see
Now my mind must go on holiday,
torn from it's hook,
a broken valentine

I see the smoke from a revolver,
will I get hit,
I hardly care

When I'm bombed I stretch like bubblegum
And look too long straight at the morning sun
Love there are flowers along the avenue,
all things perfectly in place

I build a shrine
I settle a monument
Because you're fire,
Because you're a fire escape
..

16 Eylül 2009 Çarşamba

...



Ufak ama yaşamın hakkını veren zevkler..

14 Eylül 2009 Pazartesi

Atomic Peace

Atomic Energy and Peace

kelime oyunları, matadorun berisinde gerçeklerşen dalavere ve


sikimi yiğin!!

12 Eylül 2009 Cumartesi

Astral Yolculuk

http://aura.gaia.com/photos/4/38945/large/astral_travel_webpage_pic_2.gif
-kireçcozucu-

Sayın yolcularımız astral seyahatimizin Pompeii ayağına hoş geldiniz..Lütfen seyahat boyunca uzuvlarınıza hakim olunuz..Acil durum anında yahut bir isteğiniz olduğunda gözlerinizi açabilirsiniz..Dilek ve şikayetleriniz hakkında form doldurarak kutumuza atabilirsiniz..Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz..

Astral Seyahat Acentesi

tık tık, tık tık, tık tık, tık tık (nefes al, nefes ver)...

intro yaptım sana.


-collons_de_deu-

yanıma çocuklu bayan istememekle beraber, space cake ya da magic mushroom servisi var mı merak etmekteyim.. Ayrıca ordan, o küçük höpörlerden seslenip durmucaksınız ya bütün yolculuk boyunca.. görmek isterim sizi yanımda, solo atan köpekle.. ayrıca acentelerden kaçmaktayım ben, acenteleri ve daha birçok kirli kuruluşu yıkılmış pompeiye.. eğer iki de bi acente derseniz, kapana kıstırılmış hiseder bad trip yaşayabilirm..

Ayrıca yaşlı kadın da istemem, lava lambası ile sen gel.. köpek de prizmayı tmamlar ha..

Ve uçak geri geri giderkene boktan midem kalkıyor, hareketleniyor.. Sonra da kusmuka sinyal çakıyor..

Ahh, normalde böyle sızlanmam ben, sadece trip ve sen paranoyaklaştırdın beni..

Uzak dursun kimyasal, ekşi peyote, mantar ve tatlı kek yeter bana..

Sigara içmek yasak diil, değil mi? Ha doğru siz acenta değil, arkamdaki 7 ay sonra doğuracak bayansınız.. Sana, pardon size, sağlıklı beslenmeyi önermem, çocukla 21. yüzyıl şizofreni olarak doğuyormuş.. Sonra da iş de sektereini evde de karısını höpletiyormuş..

Aceba Düşme ihtimaline karşılık çadır veriyorlar mıdır?.. Ne iyi olur kamp yapmak dağlarda.. Bi doğaana varmış dünyada, aman ya'rab, altın sıçıyomuş.. Sonra da altın canlılar için kötü koku, zehir ve pislik yapmasın diye yerin dibine sokuyomuş..

Kusma torbası var mı aceba koltuğun arkasında, ihtiyacım var sanırrsam..

11 Eylül 2009 Cuma

Tersi Yüzü


.


Canı ne isterse yapan insanların memleketinde, zaman size kurnaz oyunlar oynar. Bir gün hayal kurarsınız. Ertesi gün, hayaliniz gerçek olur.

Geçirdiğim en iyi zamanlardı. Keşke biri beni uyarsaydı. Hatalar yapıldı, kalpler kırıldı, acı dersler alındı. Ben amaçsızca am denizinde buğurken, ailem bensiz yoluna devam ediyor.

Bu durma nasıl düştüm bilmiyorum. Ama işte buradayım, ılık California güneşinde çürüyorum. Çözmem gereken şeyler var, en azından onun iyiliği için. Saat işliyor. Boşluk genişliyor. Beni her zaman koşulsuz sevmeyecek.

10 Eylül 2009 Perşembe

Its summer of love baby!!

Jim carrey birçok şarkıyı eğlenceli ve delice coverladı ki çoğunu çok beğendim, takdir ettim.. Ve şimdi Cable Guy'dan taşaklı Somebody to Love coverını koyma ihtyacı duydum.. Hadi bakalım..




2 Eylül 2009 Çarşamba

1 Eylül 2009 Salı

.

Nobody dies a virgin... Life fucks us all..



http://www.covertcandy.co.uk/covertblog/wp-content/uploads/2009/08/KurtCobain_glasses.jpg