BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

23 Eylül 2009 Çarşamba

Pisi Pisine Sonsuzluk



fuckin'--
what the fuckin' fuck--
who the fuck--
fuck this fuckin'--
how did you two fuckin' fucks--

fuck!


özgürlükmüş, eşitlikmiş.. sikimi yesinler!! Bu kavramlar sadece şişirilmiş -ki hala şişirilmekte- boktan değerler..

adelet..
devlet güvencesi..
kıçımın kenarı..

kafiyeli olsaydı keşke bu üç satır..

pazardan pay alma çabasına rezil olan azizler..
siktiğimin liberalizmi..
gel bul beni..
sonra kıçını bana dön,
kamışımı içine sok ve
bağırıyım ben,
yaşasın özgürlük, yaşasın adalet..

"belki de hitler bir açıdan haklıydı. demek istediğim, belki de homo sapiens türünün bazı alttürleri uyumsuzdur. yaşa ve yaşat anlayışı mümkün değildir. onların yaşamasına izin verirsen, sana yer olmayan ve zaten ölüp gidebileceğin bir ortam yaratıp seni ortadan kaldırırlar. mevcut ruhsal koşullar giderek benim katlanamayacağım bir hal almaya başlıyor, ama gene de bu durumu değiştirecek bir fırsat yol hala mevcuttur. güvenlik, senin yaşamanın mümkün olmadığı koşulları yaratan türü yok etmekten geçer. yani yakında öleceğim -- öyleyse ne önemi var bunların? bir tür ruhgöçü bana mümkünmüş gibi geliyor. varım, öyleyse hep vardım ve hep var olacağım." -- william burroughs *

tamam faşizmden nefret ederim.. totaliter bi toplumda bulunma fikri de canımı sıkar.. ama eğer dudaklarımı birbirne kenetleyip, kafamdan geçenleri söyleyebilsem bunlara yakın olurlar..

bütün bu izmlerin türediği bok çuvalı da aynı çöplükte değil mi?

hayata komplike ve simli bi entarı geçirip, hayatı dha basite indirgeme bütün olay..
milletin sabah kahvaltısında reçel niyetine ekmeğine sürüp yemekle kalmadığı; günboyunca da çiğneyip, karşısına çıkan her göte, her fırsatla hohladığı o özgürlük; işte bu özgürlük, dha demin mevzusunu ettiğimiz götü yırtık entarinin ta kendisidir.. **

peki gerçek özgürlük nedir? bunun cevabını kendime bile veremezken buraya yazmam absürt kaçar..

ha, nerden gelmiştik buraya, the boondock saints.. gözlerini gerçeğe kapatan, suni yıldızlara saplantılı bi neslin yan ürünleri azizler.. ve hafifte habercisi kıvılcımların.. aman ha, filme özenip, onu bunu öldüren bi hareketten bahsetmiyorum.. ama bi ruh göçü olacak.. belki dağlara belki de plutona, bilemicem..

ve evren genişleyip, patlıcak.. sonra bi araya gelip tekrardan siktiğimin evreni düzülcek.. ve sonra yyine kendini yicek.. biz de bunun farkında olmadan - ki belki sadece unuttuk bunu, bunun tırsmış süt tadında olduğunu çakmadan, aynı şarkıyı söylemeye devam edeceğiz.. aynı gazeteleri okucaz gün be gün..



*interzone
**camus'un düşüşündeki enfes bi paragraftan aklımda kalanlarla yazdım.. o metni bulup buraya tam anlamıyla yazmağı gönül isterdi ama hayır, tembelik güzelliklerim, tembellik..



ah ne güzel gidiyor şimdi vedderdan the wolf; burdan hocam..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder