BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Kaptan Göte Geldik

                                               

      Saklananın Peşinde Mağdur

      42 gündür denizdeyiz.. Uçan kuştan haberimiz olmasına rağmen şu denizde bir O'ndan haber yok.. İnsanoğlunun daha keşfetmediği tek deniz burası, Dindi Denizi.. Götüm kadar büyük ve -şükürler olsun ki- onun kadar bakir.. Bütün tayfa hepberaber bunun için dua edelim O'na.. Belki kanaatimizin sinyallerini alıp bize elini uzatabilir. Amin..



                                                        Dönen Gözler


     51. gün. Açız. Birbirimizin mezarını kazıyoruz desem yalan olur çünkü mezarla işimiz yok, birbirimizin etinde budunda gözümüz.. İşte, diyorum. 51 gündür peşimizden gelmedin, anladım. Ama şu anda burda olman gerekirdi. Tamam, pardon. Sana pringles tuzağı kurduğumuz için üzgünüm. Ama bildiğim bütün kılasikrock grupları adına yemin ederim ki -senin de bildiğin gibi ben de bu konuda ilahım- iyi niyetimizden senin peşindeyiz ve şu anda tecavüz edilmiş çocuklar gibi S'ana ihtiyacımız var..




S.O.S

Beni duyabiliyorsan eğer kaale al bu dediğimi;
                                                        
                                      -Biz denizciler dedikleri gibi götoğlanlar değiliz..

    


Bizi Biz Yapan Midemizi Tahrik Şu Deniz

     54. gün. Sen'in bütün evreni tasarlayıp kustuğun mıntıkanın, yüceler yücesi tapınağının Dindi Deniz'inin tepesinde olduğu sanıyorduk. Gökyüzüne çivilenmiş halde. Hatta en iyi uzmanlarımız bize "Gökyüzünde O'nun  Yuvası; Otuz Adımda Sobele" gibi boktan kitaplar hazırlayıp verdiler. Bu kitapların, yıllarca süren deneyimler sonucunda fıştırdığı, söylenip verilmişti bize. Pehhh! Götümü yiyin, Irrgggg!!
      Sonuç; mürettebat bu kitapların formatının (KişiselGelişim) dişe dokunur olmadığını söyleyip yemeyi reddetti. Bunun yerine stoklarda iyice azalan tuvalet kağıdı vazifesi biçtiler bu kitaplara. Bazen diyorum, bir kaptanın ihtiyacı olan tek şey güvenebileceği böyle bir mürettebat..





Çanak Çömlek Patladı

     63. gün olmalı, tam olarak bilemiyoruz. Katibi üç gün önce mideye indirdiğimizi ve varoluşsal endişelerini en son cuma günü not aldığına göre, evet, 63. Herneyse, dün, deniz kolcumuz bize O'nun kokusunu aldığını söyledi. O anın geldiğini sandım. Bayraklar çekildi, hazırlıklar yapıldı. Televizyonlar ve hükümetimizin dediğim dedikliği masaya kondu. Sonra farkettik ki gördüğü O değil, bir denizayısıymış. Başka bir güne kaldı O'nu demokratikleştirmek. Sonra bir iki denizci numarası da öğretiriz. Limandaki barlardan kızlar nasıl kaldırılır falan. Tabii ya, değirmende ağırtmadık ya biz bu sakalı.




İlahi Son

Günlerin bir önemi yok, değil mi Kraliçem? 
          -Evet kaptanım, budunumun erkeği, denizlerin biricik şizofreni. 
O demokratikleşmek istemiyor anlaşılan. Oy kullanmak için en yakın kamu kuruluşu çok              uzakmış. O barbar olmalı sizin tabirinizle. Bence biz de barbarlaşmaya başlamalıyız, diğer türlü sike gelicez, di mi biricik kraliçem? 
         -Evet kasıklarımın nefesi, haklısın. Elini ağzına götürmeden bir de benimkine götürsen diyorum. 
Tamamdır kraliçem. Sike gelmektense, göte gelmek daha hayırlı..



Heyet Durum İncelemesi: "O" ehlileştirilemeyecek kadar kötü (barbar) durumda olduğu ve ele avuca gelemediği için medeniyetimiz için olabilcek en iyi düşman adayıdır. 

Saygılarımızla, 
Ford bizi korusun..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder