BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

1 Mart 2010 Pazartesi

bi'avuç budala



Ne ariyorsun burda, deniz kenarında, diye soruyor polis, ben çürük bir diş tükürüp elimi kanayan yan tarafma bastırırken. Neden uyumuyorsun gecenin bu saatinde, diye soruyor polis. Baliklar baliklara saldirir ve Sezar'ın kemikleri bu kadar hareketsizken, nerede yaşiyorsun? diye soruyor polis. Hayir neden yaşiyorsun? Ama nerde? Ve hücreye tikiyorlar beni, tahta ve çelik karışmı. Adn ne, diye soruyor. En kolay soruları soruyorlar hep, bu yüzden bu kadar şişman ve korkusuz ve temizler..




Pis şarap kokusunun berisinde peydahlanmış olan parlak denemeleri ve hikayeleri sunan enfes bi kitap daha..

2 günde kah otobüste kah sokakta okuduğum, sıçarken boka daha farklı bi boyuttan bakip incelememi sağlayan bu kitabı yazan Buk'a ve çeviren Avi Pardoya teşekkürler..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder