11 Haziran 2010 Cuma
Ne beklersin ki..
Ne beklersin ki..
Şahsen ben işemek istiyorum, yalnız başıma, saatlerce.. Kazık atmak istiyorum..
Zaten en büyük ispiyoncu benim.. Tek perdelik oyunu seyrettim ve gammazladım kendime.. Nifak tohumu düştü belime o vakit.. Büyüttüm, büyüttün ve büyüttü..
Kurtuluşunu arayan benim için herkesin bi alternatifi var.. Aşkı sunuyor bazısı, iki bacak arası, fena değil, hani.. Seviyorum kadınları, güzellik açısından.. Bir el iniyor gökyüzünden, ve evet! Aradığım parçayı bir anlık seziyorum, ama anlık.. Yeterli değil benim için.. Yine de seviyorum kadınları, sıkı hayranlarındanım.. Fakat birçoğunun kanı etini konuşana kadar besliyor.. Sonra koskoca bir çizgi çekme işlemi..
Demiştim ya, iyi bir gammazım ben diye, bunu gözlemlemeye borçluyum.. Çünkü bebek poposu kadar naif ve dar olan gerçekler, televizyonlarda anons edilmiyor.. Ayrıntılardan bahsediyorum.. Ama yüzük parmağındaki yüzük izi, sağlak mı solak mı olduğu, hangi sigarayı tükettiği gibi Holmesvari ayrıntıdan söz etmiyorum.. Kuşların gökyüzüne meydan okumaları, dalgaların iç çekişleri, ağaçların yerlerinde duramamaları, şehirlerde sivil memurlukların melankoliye sevk etmesi , küstah ve ahmak iş adamları ve insanların riyakarlıkları ile besledikleri sinizmleri.. Gözlem şimdilik kafi..
Hani bu vardiyaları belirleyen kartlar var ya, sisteme sokup çıkardığın vakit vardiya "başladı" ve "tamamlandı" girişi yapıyor.. Aynı alet edevat ağzımızda, göt ve bacaklarda ve her türlü mimikte gizli.. Her selam verme, kesme, dertleşme klişe üzerinde can bulurken, insanlar üzerindeki vardiyamızı tamamlıyoruz..
Deva Sokağın girişi bir vakitten sonra demirliklerle kesiliyor..
Sokaklar, yardım çığlıkları ile sarsılan el ilanları ile dolu.. Elden ele kahramanlıklar..
Dün barda barmaid birayı, elime mi götüme mi verecek bilemedi.. 10 dünyevi istedi şişesine, şaka gibi.. Bir şişe buldum, boş.. İçine red label abandım durdum bittikçe.. Aynı şişeyi 2 saat gittim.. Bu arada İstanbul'un karşıkültürcemiyeti o şişelerden 3-4 devirdikçe, daha bir aykırılaştılar.. Bence derinlerde hissettikleri nihilizm ya da akıl cehennemine batmaları değil başkaldırışlarının ardındaki dürtü.. Göt acısı, evet, g-ö-t a-c-ı-s-ı.. Ya cebi destekli babaların kurbanları olsalar gerek ya da, omlamaların, esrik kirişi kırmaların ve ya kozmik titreşimlerin mangıra dönümü akıl almaz boyutlara gelmiş, anlaşılan..
Sonic Youth parçalarındaki kaotik adamı, pixies'daki tıkınma ile torbacılık arasında giden ve "gelen senin adamı"nı oynamaya devam edeceğim bir müddet daha..
Medeniyetin ermiş olma istediği uyandırdığı benden -ki felaket bir potansiyelim var- şimdilik bu kadar..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder