BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

24 Haziran 2010 Perşembe

Sadece iyi, Ne bir fazlası Ne bir azı..





     -Yaratanla bir sorunum yok canım, elinden gelenin en iyisini yapmış.. Bak bana, en iyi atışı değil mi sence de?
     Kız, edepsizlik kokan tebessümünü bıraktı adam için masada. Adam, barmenin tepesindeki kokteyl bardaklarında yönünü şaşırmış balıklar ile göz göze geldi. Dört biranın bedelini ve kül tablasında bıraktığı 5 izmaritinin vefa borcunu ödedi.
     Hava güzeldi ve nasıl olsa geri adım yoktu. Yaptın, sonuçlarına katlan, dedi uçuşan kuşlar adama, gökyüzüne çizdikleri tablonun aksine. Bu sefer tebessüm bırakma sırası adamdaydı. Yolda yürüyen, birbirlerini sivilcesini patlatan sevgilileri gördükçe daha bir keyfi yerine geldi. Parmaklarında aknenin herkesçe görmezlikten gelinen ama her fırsatta, tomurcuğundan koparılan sıvı hali yoktu..
     -Tabii katı-sıvı-gaz. Ve sülfürik asit, sodyum sülfat. Niteliksiz işçi değilim ben aslında. Ortason kimya bilgileri ile parfüm sıçıp, sokakta bunları kakalayabiliyorlar.. Ben lise terkim, element bile filizlerim.
     Psişik terlikleri, astronot kaskları ve karınca zarifliğindeki kopçaları ile geçen tikilere keskin bir bakış attı. Kızlar kıkırdayıp havaya hormon pompaladılar. Adam alt etmenin kolaylığının verdiği baş dönmesi ile kendini yatağa attı..
     Yıllardır kullandığı hamlelerin, hareketlerin ve pozisyonların yardımıyla kızları kirletti. Her ne kadar o, bunu geri dönüşüm olarak nitelendirse de.





     Otobüste bilgisayar-metal-bira üçlüsünün pençesine sıkışmış bitmeler, yakında fıkırdayacak big-four festivalinden bahsediyorlardı. Geçmişe bir bakış attı adam, O bitmelerin kafalarında kendi yüzünü gördü ve sarstı kendini. Geri çekildi. Konsere gitmeyeli epey oldu, diye geçirdi içinden. Sikmişim konserini, bundan sonra konseri ben veren olmadığım halde konsere gitmem, dedi. Floyd, Syd ve Rick'i çıkarsın mezardan, İngileteredeki konserin aynısını burda versin yine de gitmem. Iggy ya da Clash, yine gitmem.. Sanatçılar yarattıkları evrenleri sunsunlar ve seyircinin üzerine boşalsınlar. Seni bilmem ama ben üzerime boşalmasından hoşlanmıyorum.





    Geçmişle fazla bağlantıda kalmış olmalı ki yerlere yatıp gülmeye, yerde dönmeye falan başladı adam. Bozuk çalan bir "aahh"tan sonra yine yataktan kalktı. Bu sefer yalnızdı ve mahçuptu. Sikinden başlayarak nezih olan yerlerine doğru bir süzdü kendini. İyisin be adam, dedi yansımasına, sadece iyi, ne bir fazlası ne bir azı.
    İşemek uzun sürdü sanki, ufak bir sancı da vardı. Diş fırçasıyla parlatmak yetti ufaklığı. Daha bir iştahlı irkildi ve sessiz kaldı ufaklık. Taşaklarıyla tam bir armoni içinde.
    Sana ihtiyacım var bebeğim, dedi aynadaki yansımasına. Annesinin ufacık bebeğinin sana ihtiyacı var. Oidipus sanrıları geçtikten sonra, mızıka ile bir aşk söndürdü. Sonra da bir sigara..
        

2 yorum:

  1. çok iyi bi yazı uzun zamandır böylesini okumadım

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler kardeşim.. Babil kulesi bir anda sıyrılıverdi temellerinden..

    YanıtlaSil